Facebook'ta Kaç Tane Türk Var?

Bir aralar facebook'ta Türkiye'nin sıralama olarak 4. olduğu söyleniyordu ama anlaşılan o ki bu sıralar biraz iltifa kaybetmişiz, zira 6.yız. Nereden mi biliyorum? http://www.checkfacebook.com/ adresinden :) Bu adresi ziyaret edecek olursanız facebook'taki üye sayısını, üyelerin ülkelere göre dağılımını, ülkeler içinde cinsiyet ve yaş gruplarına göre dağılımını hem de grafikler üzerinde görebiliyorsunuz. Peki tahmin edin bakalım Türkiye'den 9.5 milyonluk nüfusun en göze batan tarafı ne :)) Türkiye'den üyelerin %63.5'i erkekmiş. İşin daha da ilginç tarafı ilk 10'daki ülkeler arasında Türkiye erkek oranı açık ara en önde olanı. Hatta dünyadaki çoğu ülkenin oranlarına da baktım Türkiye'yi geçen 1-2 yer var. Ne diyeyim dünyaya interneti ne amaçla kullandığımızı yine göstermişiz(interneti bu amaçla kullanmayanları kastetmiyorum tabi ki)

Yine göze çarpan bir diğer önemli nokta Türkiye'den üye olanların yaklaşık %41'i 18-24 yaş grubu arasında. Genç ve erkek nesil, toplumumuzun son durumunu kısaca özetler gibi değil mi? Çok fazla yorum yapmak istemiyorum, son 20 yıl içerisinde sokak aralarında, kahve köşelerinde serserilik yaparak, zamanını boş boş geçirerek harcanan bir genç nesilden sonra umarım yeni neslimiz internet köşelerinde bu ve buna benzer şekilde harcanmaz! Yine de baya yorum yaptım sanırsam:) Yorum sizlerin ben başka birşey demiyorum:)

SQL Server 2008 İstanbul Kampı

Güzel bir etkinlik, ama İstanbul'da. Umarım Ankara'da da olur böyle güzel etkinlikler. Sunumu yapılacak konular full text indexing, platform yenilikleri, yazılımcılar için yenilikler ve indexing stratejileri ve performans ipuçları. Özellikle son sunuma katılmayı çok isterdim :)

Pamir ve Tarık Hoca'mıza teşekkürler. Kayıt için www.inetatr.org adresine gidebilirsiniz.

IBM Oracle'ı Satın Alıyor(!) Derken, Oracle Sun'ı Satın Alırmış

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber sonrası oldukça şaşırdım. Burada yazan habere göre, dünya devi Oracle, bir başka dünya devi Sun'ı satın alıyormuş. Şimdi bunun neresine şaşırdım ben? Beni şaşırtan bundan ziyade birkaç hafta önce IBM'in Oracle'ı satın alma girişimleriyle ilgiliydi. Sanırsam bu işte bir yanlış anlaşılma vardı. Zira aynı sıralarda IBM'in Sun'ı satın almasıyla ilgili haberlerde okumuştum. Hatta vay bee bak şu IBM'e hem Oracle'ı hem Sun'ı alıyor demiştim:) Fakat bu haberi okuyunca madem Oracle bu kadar kötü durumdaydı, IBM Oracle'ı satın alacaktı, noldu da 1 ay bile geçmeden gitti dünya devi Sun'ı satın alabildi? dedim. Internet dünyasındaki bilgi kirliliği ve kulaktan kulağa oyunu sanırsam bazen böyle yanlış anlaşılmalara yol açabiliyor. Anlaşılan IBM'in Oracle'ı satın alması gibi bir haber asılsızmış.

Neyse efendim olayı özetleyelim; Oracle Sun'ı satın almak üzereymiş. Hatta bazı kaynaklara göre satın almış bile. Böylece IBM'in Microsoft'un en ciddi rakibi olma hayali de geçici olarak suya düştü. Bellide olmaz, yarın IBM Oracle'ı satın alır, böylece toptan köşeyi dönmüş olur. Buradan Microsoft'un satın alma politikalarını eleştirenlerede bir gönderme yapmazsak olmaz, demek ki sadece Microsoft satın almıyormuş kendinden küçük firmaları değil mi? Yanılmıyorsam Oracle geçmişte CRM ve BI ile ilgili çözüm üreten birçok firmayı yine satın almıştı.

Gidenin Değerini Gitmeden Anlayabilmek

Geçtiğimiz günlerde bu vatanın yetiştirdiği büyük evlatlardan birini daha, sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nu kaybettik. Değerli bir insandı, belki de daha iyi yerlere gelmesinin önündeki engel dürüst, seviyeli ve cesur bir siyaset anlayışı olmasıydı. Her zaman ki hayali büyük bir Türk-İslam dünyasının dünya üzerinde hakim olması düşüncesini yerine getiremedi, yaşasa da getirmezdi belki, çünkü şu an öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, yalan dolan yoksa, alavere dalavere yoksa, birilerine peşkeş çekmek yoksa ne siz bir yere gelebilirsiniz, ne de düşüncelerinizi hayata geçirebilirsiniz. O, bunları bilmesine rağmen ne ilkelerinden, ne de dürüstlüğünden, ne de amacını cesurca tarif etmekten hiçbir zaman çekinmedi. Ne mutlu ona, bu kadar asil ve şerefli bir siyaset hayatını bize örnek olarak sunduğu için. Ve ne mutlu ona ki bizlerin arasından böyle izler bırakarak gidebildiği için.

Bu ölüm bize yine toplum olarak ölenin değerini öldükten sonra anlama komedisini gösterdi. Barış Manço, Bülent Ecevit, Turgut Özal ve adı sayılamayacak nice insan. Toplum olarak duygu sömürüsü yapmayı, duygusal görünmeyi sevdiğimizden midir, yoksa yaşayana fazla saygı duymadığımızdan mıdır bilinmez ama neden böylesine değerli insanlar yaşarken hakettiği değeri alakayı göremezler bilinmez. Keşke gidenin değerini gitmeden önce anlayabilsek...

ASP.NET MVC, Dynamic Data, Silverlight 3.0, Entity Framework...

Son zamanlarda yazılım dünyasında yine Microsoft fırtınası esiyor. Özellikle MIX'09 konferansı ile duyrulan yeni ürünler ve yine daha öncesinden duyrulan ürün aileleri biz yazılımcıların ev ödevlerini yine arttırdı. Öyleki .net dünyasına çok önemli yenilikler geldi.

MVC Framework ve Dynamic data bunlarda asp.net ile ilgili olanları. MVC Framework aslında bizim alışık olduğumuzdan daha farklı bir programlama tekniği getiriyor hayatımıza. Lise yıllarında yazdığım spagetti kodlama dediğimiz HTML'in içerisine ASP kodu yazma alışkanlığı geri geliyor. İşler biraz zorlaşıyor belki ama o HTML'in içerisine kod yazmak yok mu, onun tadı çok farklı:) Tabiki MVC klasik ASP değil bu çok daha farklı yaklaşımı var. Bu konuda henüz Türkçe içerikli kaynak sıkıntımız olduğu için bende fazla bilgi sahibi değilim ama ilerleyen zamanlarda başta Uğur ve Daron'dan bu konuyla ilgili yazılar bekiyoruz. Dynamic data ise asp.net sitelerinde hiç kod yazmadan veritabanındaki tablolarımızla ilgili select, insert, update ve delete işlemlerini otomatik olarak yapabilmemizi sağlayan arayüzler hazırlamamızı sağlıyor. Artık kod yazmadan sitelerimizin yönetim arayüzlerini dynamic data web site ile oluşturabiliyoruz. Bu da süper bir gelişme ama benim kanım kaynamadı fazla, bize kod yazdırmıyor, sanırsam ondan :)

Silverlight'ın inanılmaz hızla ilerleyişi heyecanla izliyoruz. Ben MIX'teki birkaç videoyu hızlıca göz attım, İngilizcem pek iyi olmasa da gerçekten yine güzel yenilikler var. Artık heyecanla Daron'un Silverlight 3 seminerlerini bekleyeceğiz. İstanbula gitme şansım yok ama umarım netten izlerim.

Bir diğer yenilikte Ado.net Entity Framework. Linq to Sql'i artık geliştirmeyeceğini ve bundan sonra yoluna entity frameworkle ilerleyeceğini belirten Microsoft tüm dikkatleri bu ürüne çekmeyi başardı. Ama bu konuda da yine Türkçe kaynak sıkıntımız var. Ben service pack 1'i kurup biraz kurcaladım ama linq to sqlden fazla bir fark yakalayamadım. Entity frameworkün en önemli özelliğinin databaseden bağımsız olacağı söyleniyor. Yani linq to sql'de sadece SQL Server kullanabiliyorduk, ancak EF'de oracle, acces gibi databaselere de destek gelecek. Bakalım hayırlsı :)

Blog açtım ama pek yazamıyordum. Bu vesiyle de güzel birkaç konu paylaşmış oldum. Güzel yenilikler bekliyor bizi ama başta da söylediğim gibi çalışmamız gereken çok ev ödevimiz var :).

Daha Az Mürekkep Tüketen Font

Green IT bilişim dünyasında yükselen değer diyorlardı da inanmıyordum. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılabilir diye düşünürken bildirgec.org adresinden oldukça ilginç bir yazıyla karşılaştım. Hollandalı bir firmanın geliştirdiği font tipi sayesinde artık yazıcının kartuşunu %20 daha ekonomik kullanabilecekmişiz! Nasıl olacak diye soranlar sanırım yandaki resimden durumu anlamışlardır. Normalde harfin tamamını mürekkeple doldurması gereken yazıcı belirli alanları boş bırakarak hem okunaklılığın azalmamasını hem de kartuşun daha az tüketilmesini sağlıyor.

Ben aslında cihaz olarak buluşlar bekliyordum bilişim camiasında çevreci yenilikler için, ama görülüyorki insanoğlu uçuk kaçık cihazlar üretmeden sadece basit çözümlerle bile sonuca varabiliyormuş. Sanırım bazen karmaşık düşünmekle zaman kaybedebiliyoruz. Böyle bir font nasıl yıllar önce insanların aklına gelmemiş ilginçtir:)

Neyse çokta uzatmamak lazım efendim. Üretmişler adamlar, tebrik etmek ve kullanmak lazım. Buyrun ecofont adındaki bu fontu ücretsiz olarak bu linkten indirebilirsiniz.

Bende blog dünyasındayım

Sonunda blogumu açabildim:)

Bundan sonra yazdıklarımla bende bu dünyada yer alacağım. Tembellik etmez ve sık sık yazarsam süper olacak:)